Diş Çekimi

Diş çekimi, dişin çene kemiğinden uzaklaştırılması işlemidir. Dişin çekiminden önce diş hekimi ilgili bölgeyi lokal anestezi yardımı ile uyuşturur. Uyuşma işlemi kısa sürede gerçekleşir ve hemen ardından işleme başlanabilir. Çekim işlemi elevatör denen bir alet ile dişin yerinden gevşetilmesi ile başlar. Burada amaç dişi her yönde hareket ettirerek iyice oynamasını sağlamak ve kökün kırılmasını önlemektir. Yeterli elevasyon sağlandıktan sonra davye ile diş sıkıca kavranır ve yerinden çıkarılır. Ancak bazı durumlarda ne kadar özen gösterilirse gösterilsin diş kırılıp parçalar halinde çekilebilir. Hatta bazı durumlarda (kıvrık kök gibi) diş hekimi bilhassa dişi parçalara ayırır ve bütün parçaları ayrı ayrı çıkarma yoluna gidebilir. Bu anlattıklarım her ne kadar korkutucu gibi görünse de aslında bu işlem günümüz koşullarında ağrısız ve acısız bir şekilde ve çoğunlukla 10-15 dakika içerisinde bitebilen bir süreçtir.

Diş çekiminin ardından hastaya steril bir tampon ısırtılır ve hastanın bu tamponu yaklaşık 30-45 dakika kadar ısırması istenir. Burada amaç, çekim yerinde kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırmaktır. Tampon çıkarıldıktan sonra sızıntı şeklinde bir kanama olabilir ve bu normaldir. Kanama çok olursa diş hekiminize başvurmanızda fayda vardır. Kan pıhtısının bozulmaması için tükürülmemesi konusunda hasta uyarılır. Uyuşukluk geçene kadar yemek yememekte fayda vardır. Ayrıca çekim sonrası hastanın en azından ilk 24 saat sigara, alkol ve çok sıcak yiyecek ya da içecek tüketmesi önerilmez.

Çekim sonrasında ağrı ve enfeksiyon kontrolü için, doktorun reçete ettiği ağrı kesici ve antibiyotikler kullanılabilir. Bu süreç içerisinde ağız hijyenine daha fazla dikkat edilmelidir. İşlem yapılan bölgeyi tahriş etmemeye özen gösterilerek dişler fırçalanabilir. Çekim yerinin dil ya da başka herhangi bir şeyle kurcalanmaması gerekir. Şişliğin önlenmesi için buz uygulaması yapılabilir.

Diş Çekiminin Nedenleri Nelerdir?

Dişin dolgu ve kanal tedavisiyle kurtarılmasının mümkün olmadığı durumlarda en son çare dişin çekimidir. En önemli ve sık nedeni, dişin derin çürüğüdür. Derin çürükler sadece dişin sert dokularına değil, aynı zamanda kan damarı ve sinir paketi içeren pulpal dokuyu da enfekte eder. Diş yaygın çürük nedeniyle onarılamaz hale gelince de mecburen çekim endikasyonu konulur.

Diş eti hastalıkları, dişin çevresindeki dokularda hasar meydana getirir. Bu durum çoğunlukla diş ve diş eti birleşimi arasında bulunan ceplerin derinleşmesi ve diş eti çekilmeleri olarak kendini gösterir. Hasta tarafından gerekli özenin gösterilmesi, uygun ve etkili tedaviler ile hastalığın ilerlemesi önlenebilir. Diş eti hastalığının ilerlediği durumlarda, dişe destek dokuların harabiyeti dişin çekimini gerektirecek seviyeye ulaşabilir.

Travma ya da farklı bir sebeple dişte, diş eti çizgisinin altına kadar uzanan dikey bir kırık meydana gelirse dişin çekimi gündeme gelebilir.

Ortodontik sebepler ile diş ya da dişlerin çekimi düşünülebilir. Dişlerin düzgün bir şekilde çene kemiği içerisinde dizilmelerini engelleyecek miktarda bir çapraşıklık varsa, orta hat simetriğinin sağlanması gibi sebeplerle diş çekimi düşünülebilir. Bunun kararını ortodontik tedaviyi uygulayacak ortodonti uzmanı vermelidir.

Hastaya kemoterapi ya da radyoterapi gibi kişinin bağışıklık sisteminin önemli olduğu tedaviler planlanıyorsa, bu tedaviler öncesinde enfeksiyon riski taşıyan dişlerin çekilmesi uygundur.

Süt dişleri bazen kalıcı dişler çıkmış olmasına rağmen, ağız içerisinde düşmeden bulunabilirler. Bu durumda süt dişinin çekimi şarttır.

Gömülü olan bir dişin pozisyonu ve konumunun kötü olması, başka dişlere zarar vermeleri ya da kistik oluşumlara sebep vermeleri nedeniyle çekimleri düşünülebilir.

Diş Çekim Süresi Ne Kadardır?

Diş çekimi lokal anestezi altında yapılan basit bir cerrahi işlemdir. Günümüz şartları düşünüldüğünde çoğunlukla pratik olarak gerçekleştirilir. Diş çekim süresini ağız içindeki konumu, tek ya da çok köklü olması, gömülü olup olmaması, kanal tedavili olup olmaması gibi faktörler belirler.

Genellikle tek köklü olan ön dişlerin çekimi diğer çok köklü dişlere nazaran çok daha kolaydır ve kısa sürer. Ancak gömülü, pozisyonu kötü, anatomik oluşumlara yakın kökleri olan dişlerin çekimi daha uzun süreli ve teknik detaylar içerir. Diş hekimi ya da çene cerrahının bu konudaki tecrübesi de süreyi etkileyen faktörlerden biridir.